Örnek kullanımlar:
My friend hasn't sing a karaoke song. Arkadaşım karaoke şarkısı söylemedi.
Their parents haven't seen the Indian Ocean.Onun ebeveynleri Hint Okyanusu'nu görmedi.
The movie "Saw" haven't gotton the Oscar Prize."Testere" filmi Oskar ödülü almadı.
You haven't played tennis. Sen tenis oynamadın.
0 yorum:
Yorum Gönder