PAST CONTINUOUS TENSE / GEÇMİŞ ZAMANDA DEVAMLILIK

PAST CONTINUOUS TENSE / GEÇMİŞ ZAMANDA DEVAMLILIK

Past continuous tense konu anlatımı

Past Continuous Tense geçmişte devamlılık gösteren bir işi ifade eder. Örnek: I was writing a book. Ben bir kitap yazıyordum.

Past Continuous Tense ile Olumlu Cümle:

* to be fiilinin geçmiş zaman hali kullanılarak kurulur.

* özne+was/were yardımcı fiili+fiil+ing takısı ile oluşturulur.

Özne

Yardımcı Fiil

Fiil+ ing takısı

Tümleç

I

was

going

to the hospital

Ben hastaneye gidiyordum.

You

were

Sen hastaneye gidiyordun.

He/She/It

was

O hastaneye gidiyordu.

We

were

Biz hastaneye gidiyorduk.

You

Siz hastaneye gidiyordunuz.

They

Onlar hastaneye gidiyorlardı.

Örnek Kullanımlar: I was learning playing guitar. Ben gitar çalmayı öğreniyorum.   The stock market was raising. Borsa yükseliyordu. He was listening to Justin Timberlake's new album. Justin Timberlake'in yeni albümünü dinliyordu.       The eartquahe was scaring all of us. Deprem hepimizi korkutuyordu. They were watching the Jey Leno Show. Jey Leno’nun programını izliyorlardı. Past Continuous Tense ile Zaman Zarfı

*zaman belirten kelimeler, cümlede farklı yerlere gelebilir. I was sleeping when you came. Sen geldiğinde ben uyuyordum.  You felt asleep while we were watching the TV. Biz televizyon izliyorken sen uyuyakaldın.  He was going to school last year. Geçen yıl okula gidiyordu.  We were talking about the exam before the recreation. Teneffüsten önce sınav hakkında konuşuyorduk.

Past Continuous Tense ile olumsuz cümle:

* to be fiilinin geçmiş zaman olumsuz hali kullanılarak kurulur.

Özne

Yüklem

Yardımcı fiil

Fiil+ing

I

wasn't (was not)

walking

Ben yürümüyordum.

You

weren't (are not)

Sen yürümüyordun.

He/She/It

wasn't (was not)

O yürümüyordu.

We

weren't (are not)

Biz yürümüyorduk.

You

Siz yürümüyordunuz.

They

Onlar yürümüyorlardı.

Örnek kullanımlar: The nurse wasn't whistling. Hemşire ıslık çalmıyordu. It wasn't raining. Yağmur yağmıyordu. Me and my collegue were sharing the office. Ben ve iş arkadaşım ofis odasını paylaşıyorduk. The prime minister of Turkey was giving an  interview. Türkiye Başbakanı bir röportaj veriyordu. My mother wasn't calling me during the meeting. Annem toplantı esnasında beni aramıyordu.

Posted in: Zamanlar / Tense