PRESENT PERFECT CONTINUOUS TENSE / ŞİMDİKİ ZAMANDA DEVAMLILIK

PRESENT PERFECT CONTINUOUS TENSE / ŞİMDİKİ ZAMANDA DEVAMLILIK

Present perfect continuous tense konu anlatımı

Present Perfect Continuous Tense bir işin şimdiye kadar yapıldığını ve şu anda yapılmasının devam ettiğini anlatır.

Örnek:

I have been singing a song.

Ben şarkı söylemekteyim.

Present Perfect Continuous Tense ile Olumlu Cümle:

* özne+have/has yardımcı fiili+to be fiillin 3. şekli+fiil+ing+tümleç ile oluşturulur. * fiillerin 3. şekilleri Regular-Irregular Verbs başlığında verilmiştir. Özne Yardımcı Fiil Fiil+ ing takısı Tümleç I have been travelling the Europe for 2 weeks You He/She/It has been We have been You They Ben 2 haftadan beri Avrupa'yı gezmekteyim. Sen 2 haftadan beri Avrupa'yı gezmektesin. O  2 haftadan beri Avrupa'yı gezmektedir. Biz 2 haftadan beri Avrupa'yı gezmekteyiz. Siz 2 haftadan beri Avrupa'yı gezmektesiniz. Onlar 2 haftadan beri Avrupa'yı gezmekteler. Örnek Kullanımlar:  Barack Obama have been working as the USA President since 2008.  Barack Obama 2008'den beri Amerikan Başkanı olarak  çalışmaktadır.  It has not been raining in Konya for 3 months.   Konya'ya 3 aydan beri yağmur yağmıyor. Present Perfect Continuous Tense ile Zaman Zarfı *zaman belirten kelimeler, cümlede farklı yerlere gelebilir.  I have been working since morning.  --Sabahtan beri çalışmaktayım.  My mother has been watching TV all afternoon.  --Annem tüm öğleden sonratelevizyon izlemektedir.  The teacher has been showing us a movie today.  --Öğretmen bugün bize bir film göstermektedir. Tonight, the Discovery Channel has been brodcasting an historical documentary.  --Bu gece Discovery Kanalı tarihi bir belgesel yayınlamaktadır. Present Perfect Continuous Tense ile olumsuz cümle: * özne+have/has yardımcı fiilinin olumsuzu+to be fiillin 3. şekli+fiil+ing+tümleç ile oluşturulur. Özne Yüklem Yardımcı Fiil Fiil+ing I have been singing You He/She/It has been We have been You They

                                      Ben şarkı söylememekteyim.
                                      Sen şarkı söylememektesin.
                                      O şarkı söylememekte.
                                      Biz şarkı söylememekteyiz.
                                      Siz şarkı söylememektesiniz.
                                      Onlar şarkı söylememekteler.
Örnek Kullanımlar:

  I haven't been hearing you.                                  
Sizi duymamaktayım.
  They haven't eating meat as they are vegetarians.  
Vejeteryan olduklarından et yememekteler.
  It haven't been snowing in Antalya for 2 years.      
2 yıldan beri Antalya'da kar yağmamaktadır.
  You haven't been driving the car.                          
Arabayı sen sürmemektesin.

Posted in: Zamanlar / Tense