Whose (Relative Pronouns) / İngilizce İlgi Zamirleri
The girl who gave me a book went to the cinema.
Bana kitap veren kız sinemaya gitti.
Şimdi ise bir cümlede nitelemek istediğimiz bir isim, sıfat cümleciğinde bir iş yapmayacak, ona bir iş de yöneltilmeyecek, fakat o ismin sahip olduğu bir şeyden bahsedeceğiz.
Örneğin, şapkası beyaz olan “whose hat is white”, babası yaşlı olan “whose father is old”, burnu uzun olan “whose nose is long”.
The girl whose eyes are green will come tomorrow. Gözleri yeşil olan kız yarın gelecek. (Yeşil gözlü kız)
The man whose son is a doctor will come to us tomorrow. Oğlu doktor olan adam yarın bize gelecek.
The student whose uncle is in America received a letter from his uncle.Amcası Amerika’da olan öğrenci amcasından bir mektup aldı.
The girl whose eyes are green will come tomorrow.
Yeşil gözlü kız yarın gelecek.
2- Nominative relative pronoun olan “who” ya “have” sahip olmak fiilini ekleyerek şöyle bir cümle yapılabilir.
The girl who has green eyes will come tomorrow. Yeşil gözlü kız yarın gelecek.
3- With edatı kullanılabilir.
he girl with green eyes will come tomorrow.Yeşil gözlü kız yarın gelecek.
4- Bu şekil için “adjective”lere (sıfatlar) ait eski bir bilgimizi hatırlayalım. Bir ismin sonuna “ed” eki getirilerek, o isimden bir sıfat elde edebiliriz.
head | baş | headed | başlı |
leg | bacak | legged | bacaklı |
door | kapı | doored | kapılı |
hair | saç | haired | saçlı |
Ancak bu sıfatları bir ismin doğuştan veya yapılıştan birlikte olduğu parça ve organlar için yapılabilir.
Örneğin, “Sarı saçlı kız”, “Koca burunlu adam” denebilir de “Yeşil ayakkabılı çocuk” denemez.
big headed boy | koca kafalı çocuk |
long legged man | uzun bacaklı adam |
five roomed house | beş odalı ev |
two doored car | iki kapılı araba |
long tailed cat | uzun kuyruklu kedi |
The green eyed girl will come tomorrow.Yeşil gözlü kız yarın gelecek. Şeklinde olur.
Bu dört şekli başka bir örnekte uygulayalım.
2- The boy who has black hair has gone to London.
3-The boy with black hair has gone to London.
4- The black haired boy has gone to London.
Bu dört cümlenin de Türkçesi,
Siyah saçlı çocuk Londra’ya gitti. …dir.
Fakat “kırmızı ayakkabılı çocuk su içti.” cümlesini ancak üç şekilde yapılabilir.
1- The boy whose shoes are red drank water.
2- The boy who has red shoes drank water.
3- The boy with red shoes drank water.
Eşyalar için “whose” yerine “of which” kullanılır.
My car of which the engine is broken is in the garage now. Motoru bozuk olan arabam şimdi garajdadır.
I have a book of which the cover is very beautiful.Kapağı çok güzel olan bir kitabım var.
The duck whose head is green is swimming in the river. Yeşil başlı ördek nehirde yüzüyor.
I like blue eyed girls.Ben mavi gözlü kızlardan hoşlanırım.
The elephant with the long tail ate the bananas.Uzun kuyruklu fil muzları yedi.
The girl who has a beautiful dress is my sister.Güzel elbiseli kız benim kardeşimdir.
The woman with the little child is going shopping.
Küçük çocuklu kadın alış verişe gidiyor.
The nurse has come.Hemşire geldi.
Gibi bir cümle kurulduğu zaman, akla “Hangi hemşire?” Gibi bir soru geliyor. Bu durumda hemşire sözcüğünü bir sıfat cümleciği ile nitelenmesi gerekiyor.
The nurse who looks after my mother has come.
Anneme bakan hemşire geldi.
Burada altı çizilen sıfat cümleciği (adjective clause) zorunlu ve gereklidir. Bu cümlede sıfat cümleciğinin başına ve sonuna virgül konmaz ve bir nefeste okunur. Çünkü burada nitelenen isim, sıfat cümleciği olmadığı zaman bilinen bir kişi değildir.
Shakespeare died in 1616. Shakespeare 1616’da öldü.
Bu cümlede “Shakespeare” isminin bir “adjective clause” ile nitelenmesi zorunlu değildir. Fakat daha fazla bilgi vermek için bir “adjective clause” getirilirse, bu “adjective clause” zorunlu değil, isteğe bağlıdır.
Shakespeare, who wrote Hamlet, died in 1616. Hamlet’i yazan Shakespeare 1616’da öldü.
Bu durumdaki “adjective clause”lar yani sıfat cümlecikleri zorunlu değildirler ve daima virgül ile kullanılırlar.
Eğer iki virgül arasındaki bu sıfat cümleciğini kaldırılırsa, ana cümlenin anlamında bir eksiklik olmaz.
Paul Gauguin, whose paintings are world famous, was a Frenchman. Tabloları dünyaca ünlü olan Paul Gauguin bir Fransız’dı.
Eğer iki virgül arasında bulunan sıfat cümleciği çıkarılırsa, ana cümle,
Paul Gauguin was a Frenchman.Paul Gauguin bir Fransız’dı.
Şeklini alır ve böylece anlatılmak istenen asıl anlamda bir eksiklik olmaz.
*** İngilizceCe ingilizce hazırlık websitemiz hakkında görüşlerinizi yorum sayfasında görmek bizi mutlu edecektir.